Kitap Fuarının Ardından
Fuar, ticaretle ilgili ürün ya da hizmetlerin, teknolojik gelişmelerin, bilgi ve yeniliklerin tanıtımı, pazar bulunabilmesi ve satın alınabilmesi, teknik işbirliği, geleceğe yönelik ticari ilişki kurulması ve geliştirilmesi için, belirli bir takvime bağlı olarak, düzenli aralıklarla, genellikle de aynı yerlerde gerçekleştirilen bir tanıtım etkinliğidir. Bu tür etkinliklerde, alıcı ve satıcılar, bir araya gelerek tanışır, bilgi alışverişlerinde bulunur ve çeşitli iş anlaşmaları gerçekleştirirler.
Çukurova 4. Kitap Fuarı TÜYAP Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde 11-16 ocak 2011 tarihleri arasında düzenlendi. Düzenlendiği ilk yıldan itibaren artan katılımcı yayınevi, yazar ve ziyaretçi sayısı ile sanırım bu yıl yeni bir rekor kırıldı. Geçen yıl 186.000 kişi olan ziyaretçi sayısının bu yıl ikiye katlanması beklenmektedir. Yazımı kaleme aldığım ana kadar fuar sonu değerlendirmeler tamamlanmadığı için bu konuda net bir rakam veremiyorum. Ancak benim ziyarette bulunduğum 3 gün içerisinde edindiğim izlenimlerim bu görüşümü destekler görüntüdeydi. Hele son 2 gün tabiri caizse iğne atsanız yere düşmezdi. İnsanların bu yılki ilgileri inanılır gibi değildi. Özellikle yazarların konferans salonları hınca hınç dolmuş, ziyaretçilerin büyük kısmı kapı ağızlarında beklemek zorunda kalmıştı. Tabiki tüm bunlarda ülkemizin bulunduğu hassas, karmaşık ve sürekli çeşitlilik gösteren gündem yoğunluğu, siyasetin yozlaşmaya yüz tutması, yazılı ve de görsel medyanın gereğinden fazla sulanmış olmasının payı fazladır. Tüm bunlar insanları bir başka arayışlara yöneltmiş olmalı. Bu arayış sürecinde insanlar, en çok güvendikleri ve fikirlerini paylaşmak istedikleri kişiler olarak sadece yazar ve fikir adamlarını görmektedirler. Bu nedenle de kitapları almakla kalmayıp özelliklede söyleşilerine katılmak, başkalarına söyleyemediklerini onlara yüksek sesle söylemek istiyorlardı. Elbetteki bu yoğun ilginin bir başka boyutuda bu yıl gerçekten birbirinden çok değerli yazarların fuara katılmaları, eserlerini imzalamaları ve söyleşilere katılmalarıydı.
Adana' da düzenlenen ilk fuarı göz önüne getirdiğimde o yıllarda insanların ençok rağbet ettikleri fuar otomotiv fuarıydı. Kitap fuarlarına ilgi ise yok denilmezdi ama çok aşırı bir ziyaretçi ilgisi yoktu. Türkiye' nin diğer illerini bilmem ama son birkaç yıldır Adana' da düzenlenen kitap fuarına ilgi aşırı derecede artmış durumda. Çukurova Kitap Fuarı, Adana' da düzenlenen fuarlar arasında insanların en çok ilgisini çeken, küçük büyük herkesin kendine ait bir şeyler bulduğu ve paylaştığı bir ortam hüviyetine büründü. Sizleri bilmem ama benim dikkatimi çeken en önemli husus herkesin gruplar haline ve neredeyse aile boyu fuarı ziyaret etmeleriydi. Fazla abartı sayılmazsa fuarı tek başına ziyaret eden tek bir kişiye bile rastlamak mümkün değildi. Bana göre, işin bu boyutu organizasyonun mükemmelliğini göstermektedir.
Sanki, Adanalıların kitap fuarlarına ilgileri bir başka gibime geliyor. Bu bölge insanın okumaya, yazmaya ve edebiyata olan ilgileri çok farklı. Bugün ülkemizde bağrından en çok yazar, ressam, sinema ve ses sanatçısının çıktığı Adana benzeri bir başka vilayet yoktur. Bunda Çukurova toprağının, bu toprakları yöneten ağasının ve çiftçisinin, ikliminin ve insanın katkıları oldukça fazladır. Bünyesinden bu kadar sanatçı çıkaran ve bu anlamda zengin bir kültüre sahip olunan yerde insanların edebiyata ve edebiyatçılara uzak kalmaları elbetteki düşünülemez. Bana göre Çukurova insanın bu özelliğinin akademik ve bilimsel anlamda detaylı olarak araştırılmasının faydalı olacağı kanaatindeyim.
