Kuşlar İçin Bir Tas Su
Malumlarınız olduğu üzere Çukurova' da Mayıs ayı geldiğinde evlerde bir başka telaş başlar. Halı ve kilimlerin naftalinleyip yüklüklere kaldırılması. Bir başka tatlı telaş ise yazlık ve yayla evlerinde yapılan hazırlıklardır. Aslında yayla evlerindeki hazırlıklar daha erken Şubat, Mart aylarında başlar. Yazlıklardaki boya, badana, tamirat vb. çalışmalar ise Mayıs ayı geldiğinde başlamaktadır.
Çukurova'daki tüm canlılar için yaz mevsimi bir başka eziyetin adıdır. İnsanlar Çukurova' nın dayanılmaz sıcağına çözümü yayla ve deniz sahillerine kaçarak bulmuşlar. Bulamayanlar ise bulundukları mekanları klimalarla donatarak sıcağa karşı çözüm üretmişlerdir. Ancak her yaz mevsimi geldiğinde bir başka düşünce benim kafamı kemirir durur. Tamam, anladık insanlar yaz sıcağına karşı kendilerince çözümler bulmuşlar ama ya insanlar kadar yetenekli olmayan hayvanlar bu çöl sıcaklarında ne yapacaklar? Hele dünyada bir başka eşi ve benzeri bulunmayan çarpık, plansız ve gökdelen garibesi yığınlarının oluşturduğu bir kent olan Adana' da yaşayan tüm hayvanlara acıyorum. Maalesef kentleşme adına bu canlıların barınabilecekleri, yorulduklarında dinlenebilecekleri ve hatta yazın kavurucu sıcaklarında bir damla su içebilecekleri ne bir çalı ne de bir alan bırakılmış.
Bundan birkaç yıl önce bir çift kumrunun balkon köşesinde bulunan klima harici ünitesi ile duvar arasına topladıkları çırpılardan yuva yapmaya başladıklarını gördüğümde çok duygulanmıştım. Eşime bahsettiğimde kuşlara yardım olsun diye hemen hazır yuva alıp klimanın uygun bir yerine yerleştirmeye karar verdik. Gerçektende düşündüğümüz gibi yaptık. Yapı marketten iki adet hazır yuva alıp kuşların yapmaya başladıkları yuvanın en yakınına yerleştirdim. Ancak gelin görün ki kumrular yarım kalmış yuvalarına devam ettiler. Bizim o şatafatlı, modern yuvalarımıza dönüp bakmadılar bile. Daha sonradan öğrendim ki hayvanlar kendi yaptıkları yuvanın dışındaki yuvayı barınak olarak kabul etmiyorlarmış.
Geçen sene yazlıktan hafta başı döndüğümde bu kez kumruların yine aynı yere yuva yaptıklarını gördüm. İnanmayacaksınız ama içinde yumurtaları da vardı. Sanırım anne olan kuş yumurtaların üzerine kuluçkaya yatmıştı. İnanın o yaz mevsimin tüm sıcaklığına rağmen hayvancağız rahatsız olmasın diye klimayı hiç çalıştırmadım. Olayı eşime anlattığımda pek sevindiğini söyleyemem. O' nun kaygıları başkaydı. O, daha önceden balkonlara yuva yapan kuşların balkon ve duvarları çok pislettiklerini duymuş, onu pislenecek olan balkonun kaygıları almıştı. Bense gayet rahat ve hatta için için seviniyordum. Çünkü bir canlının hele yavrulayacak bir canlının mekan olarak benim balkonumu seçmesi beni çok mutlu ediyordu.
Yine bir hafta başında yazlıktan döndüğümde yuvayı bomboş buldum. Hemen ilk işim balkonun sağ, sol, köşe bucaklarına bakmam oldu. Çünkü aklımda yavruların ilk uçuş esnasında balkona düştüklerinde etraftaki yüksek duvarı aşamayacakları endişesini hep içimde taşıyordum. Zira uçamayan bu yavruların en yakın takipçisi sokak kedileri olacaktı ve anında da onları bulup yerler diye düşünüyordum. Ancak korktuğum gibi olmamıştı. Yavrular yoktu. Hatta etrafta tüy vs. de yoktu. İçimden yavaşça oooooooohhhhhhhhh demiştim. Ancak şöyle dönüpte bir duvara ve bir de balkonun tam yuvanın altına gelen kısmına baktığımda gözlerime inanamadım. Duvar ve yerler kuşların pisliklerinden görünmez haldeydi. Hayatta eline bir süpürge, bir paspas ve de bir bez parçası alıp temizlik yapmayan ben, o anda profesyonel bir temizlikçi moduna girdim. Balkon ve duvarı defalarca yıkadım, sildim. Hatta bu temizliğe birkaç gün devam ettim. Hiç rahatsız olmadım, gocunmadım, şikayetçi olmadım, bilakis ziyadesiyle mutlu olmuştum.
Geçen hafta sonu yazlıkta temizlik için gittiğimizde yapılan bir anons dikkatimi çekti. "Sayın yazlık sakinleri, kuşlar ve diğer tüm hayvanlar doğal hayatımızın vazgeçilmez parçalarıdır. Onlarsız doğal hayatı düşünemeyiz. Onlarında en az bizim kadar yaşamaya hakları var. Yazın evlerinizin balkon ya da uygun yerlerde onlar için kaplarda su bırakalım." Birden eşime seslendim. O da duyduğuna inanamadı. Bravo belediye başkanına, helal olsun. Çok duyarlı bir insan diye söyleniyorduk ki anonsun devamında "Doğal Hayatı Koruma Vakfı" nın bu anonsu yaptıran kurum olduğunu öğrendik. Bu kez teşekkürlerimizi bu vakfa gönderdik.
İnsanlar, hayvanlar için uygun yerlere yiyecek bırakıyorlar. Ancak nedense yaz sıcağında bu hayvanların su ihtiyaçları olduğu çoğumuzun aklına gelmiyor. Kuşlar için yüksek yerler suluk içinde su koyabilirsiniz. Elbette kuş pisliklerini dikkate alınız. Eğer buna tahammülünüz yoksa altına gelecek şekilde gazete vb. örtü serebilirsizin. Su kabı olarak seramik kapları tercih etmeyiniz. Kuş, böcek vb. hayvanların bu kaplarda kaymadan tutunmaları oldukça zor. Okulların kapanmasıyla birlikte aynı telaş ve göçebelik başlayacak. Ben yine kumruları düşünüyorum. İnşallah yine gelirler ve evimin duvarlarını, balkonunu her yeri pisletirler. Onlar için su kaplarımı şimdiden hazırladım bile. Eminim bu yazıyı okuduktan sonra sizlerde bir kap su için balkonunuzda yer ayıracaksınız.